Binbir Becerikli Çıkrık

Bir çıkrık ki her derde deva, bir çıkrık ki her zehre deva. Evrilip çevrildikçe istekleri yerine getirir, tüm dilekleri gerçekleştirir. Ama açgözlü, hileci bir insana rastlarsa ne söz dinler ne emir, kötülerin başına binbir derttir.

Keloğlan'ın Kutusu

Padişah'ın yaşadığı şehrin kıyısında, kuru derenin yamacında, tek odalı kulübesinde anasıyla yoksul bir yaşam süren kahramanımız Keloğlan günün birinde Ak Dede'ye rastladı ve ondan bir kutu aldı. "Sakın ha 'açıl kutum açıl' deme" dediyse de Ak Dede, bizim keleş oğlan durur mu? Açtı kutuyu gördü kötüyü. Halk kahramanımız Keloğlan'ın bu macerasında açgözlülüğün sınırsızlığı usta bir dille anlatılıyor.

Yasemin Boşanma İle Tanışıyor

Yasemin endişeleniyordu. Çünkü en yakın arkadaşı Mine bir süredir çok üzgündü. Anne babası boşanacaktı. Mine bu karara saygı duymak istemiyor, öfkeleniyordu. Yasemin'in aklı sorularla doldu: Boşanma ne demekti? İnsanlar neden boşanırdı? Yoksa onun anne babası da boşanacak mıydı?

Cemile (Kardeşi Oluyor)

İnanabiliyor musun Tombiş? Cemile çok yakında abla oluyor. Kim bilir kardeşiyle onu neler neler bekliyor...

Cemile (Oyuncaklarını Paylaşmak İstemiyor)

Cemile'nin arkadaşları misafirliğe geliyor. Hep birlikte oyun oynamaları gerekiyor, ama... Cemile oyuncaklarını paylaşmak istemiyor.

Cemile (Kardeşini Kıskanıyor)

Bakın bakın işte orada! O, Cemile. Ama herkesin gözü tay tay yürüyen kardeşi Murat'ın üstünde. “Aferin Murat.” “Harikasın Murat!” Anlaşılan bu durum Cemile'yi zorlayacak.

Cemile (Karanlıktan Korkmuyor)

Karanlık Cemile'nin uykusunu kaçırıyor. Karanlıkta pembe pantolonlar canavara dönüşüyor. Cemile’nin gözüne uyku girmiyor.

Cemile (Çok Fazla Televizyon Seyrediyor)

Cemile televizyon izlemeyi çok seviyor. Evet çok seviyor. Evde ilk ona selam veriyor, sofraya onunla oturuyor, artık uyumak değil televizyon izlemek istiyor. Annesi ve babası duruma el koyuyor.

Cemile (Çişini Altına Yapıyor)

Ay! Aman Tombiş sessiz ol. Kimselere söyleme. Zaten çişini altına yaptı ve çok utanıyor Cemile. Baksana ağlıyor şu ağacın dibinde.

Tarla Faresi ile Şehir Faresi

Şehir faresi sık sık ziyaret ettiği arkadaşı Tarla Faresi'ni şehirde ağırlamaya ikna eder. Ancak şehir hayatı Tarla Faresi'nin beklediği gibi çıkmaz ve oturdukları sofrada onları türlü türlü heyecan bekler.

Tavşan ile Kaplumbağa

Ey Ahali! Duyduk duymadık demeyin. Bugün ormanda yarışımız var. Bir köşede ormanın en hızlısı Tavşan. Diğer köşedeyse sakin, ağır, kendinden emin Kaplumbağa. O halde yarış başlasın herkes hazırsa!

Ağustos Böceği ve Karınca

Minik karınca yaz sıcağına aldırış etmeden soğuk kış günlerine hazırlık yaparken, ağustos böceği ona şarkılar söyler. Karınca bu durumdan hoşnut değildir. Herkesin kendisi gibi hiç durmadan çalışmasını beklemektedir. Peki ya herkesin aynı işi yaptığı yerde şarkıları kim çalıp söyler? Ya şarkı söylemek de bir iş ise...

Korkusuz Korkuluk Cesur

Gökyüzünde kükreyen aslanlar, Korkusuz Korkuluk Cesur ve kuşlar, hepsi Ubu adasındaki yaşlı Pulu'nun tarlasındalar. Yağmurun gizemli yolculuğunu bilge baykuş Puhu'dan dinliyor ve adayı tekrar eski yeşil günlerine kavuşturmak için Korkusuz korkuluk Cesur ve tüm kuşlar el ele veriyorlar. 

Oturan Boğa

Şiddet şiddeti doğurur, öfke öfkeyi... Ama akıl hepsinin üstesinden gelir. Bakalım bizim boğalar, matadorun kurnazlıklarının üstesinden nasıl gelecek? Bileklerine mi güvenecekler yoksa akıllarının gücüne mi?

Nasreddin Hoca: İnanmazsan Say

Hepiniz bilirsiniz, Nasreddin Hoca hazırcevaptır, şakacıdır, yardımseverdir, zekidir, bilgilidir. Peki sizce bilmedikleri var mıdır? Karşısına çıkan üç adamın sorduğu zor sorulara hazır mıdır?